Koruyucu Uygulamalar

Fluorid Uygulaması

Toprakta, havada, suda ve bazı bitkilerde rastlanan fluorid, doğadaki yedi eser elementten birisidir.1030'lu yıllardan itibaren diş çürüklerin önlenmesi açısında diş hekimliğinde kullanılan flüoridi vücudumuz doğal yollardan alır. Oldukça güçlü etkisinin yanı sıra ekonomik olması açısından da güvenle kullanılan bir maddedir.

Diş çürüklerini önlemek için kullanılan diş macunları bakteri plaklarını yok ettiği gibi diş eti hastalıklarına da engel olmaktadır. Yine macunlarda bulunan fluorid, diş bakımı sırasında büyük bir rol oynar. Yapılan incelemeler sonucunda günde iki kez fluoridli diş macunu ile fırçalanan dişlerde diş çürüğü oluşumu engellenmektedir.

Yine ağız gargaraları da dişleri çürüklerden koruyan diğer bir yöntemdir. Diş fırçalaması yapıldıktan sonra gargaranın da yapılması diş çürüklerini önlemek açısından diş hekimleri tarafından tavsiye edilmektedir; ama 6 yaşından küçük çocuklarda yutma refleksi oluşmadığından gargara yapılması önerilmez.

Fluoridli jeller

Fluoridli jeller, yapısı itibariyle daha fazla fluorid içerir ve bu nedenle maksimum koruma sağlar. Bu jeller genellikle hastanın yaşına göre düzenlenmiş farklı kaşıklar yardımıyla sürülmekte olup 1-4 dakika arasında dişlerin bu jellerle ovulması önerilmektedir. Yutma refleksinin geliştiği 6 yaşından itibaren bu jeller kullanılabilir. 

Fluorid Verni

Yapısında yüksek oranda fluordi bulunur. Bu oran diş macunlarından ve gargaralardan daha fazladır. Fluorid verni, süt ve kalıcı dişlere fırça yardımıyla sürülür ve çok kısa bir süre içerisinde kuruyarak ince bir tabaka oluşturur.   Yutma refleksi gelişmemiş 6 yaşından küçük çocuklarda bunun yanında kusma hissi yaşayan kişilerde güvenle kullanılabilir. 3 ve 6 aylık aralarla kullanılan fluorid verni, eğer yüksek çürük riski varsa 3 ayda bir düşük risklerde ise 6 ayda bir kullanılmalıdır. Bu uygulama evde yapılabilecek bir yöntem olmadığından diş hekiminizin kontrolünde onun tavsiyelerine uygun olarak yapılmalıdır. Yine çocuğun diş hekimine karşı güven duyması ve olumlu yargı geliştirmesine uygun bir teknik olarak da bilinmektedir.

Fissür Örtücü

 "Fissür" adı verilen ve süt ve kalıcı azı düşlerinin çiğneyici yüzeylerini oluşturan kısım, tepeciklerden ve vadi adı verilen çukurlardan oluşmaktadır. Dişlerin yüzeyini örterek onların korunmasına yardımcı olan fissür örtücüler, aynı zamanda bakteri plağının oluşmasını da önler. Çocuklarda en çok görülen çürük çeşidi fissür çürükleridir. Bütün çürüklerin yaklaşık %80'ini oluşturmaktadır. Süt dişleri ve kalıcı dişler ilk çıktıklarında üzerlerinde mine tabakası yeterli oranda bulunmadığından diş çürüklerine sıklıkla rastlanır. Bu nedenle pedodontist tarafından ilk üç yıl içerisinde fissür örtücülerinin sürülmesi diş çürüklerini de önleyecektir.

Çürüğe meyilli çocuklarda, engelli hastalarda, hemofili adı verilen kan rahatsızlığı yaşayan kişilerde, radyoterapi gören hastalarda ağız ve diş sağlığını korumak için fissür örtücüleri kullanılmaktadır. Özellikle ilk diş muayenesine giden çocuklara yapılan bu uygulama hem diş hekimi ile çocuk arasında güven ortamı oluşturmakta hem de dişlerin korunması sağlanmaktadır. Çocuklarda düşme ve çarpmaya karşı fissür örtücüler düzenli kontrolden geçirilmeli ve eğer düşmüşse yenilenmelidir.

Yer Tutucular

Süt dişleri kalıcı dişlerin oluşumunda oldukça büyük bir öneme sahiptir. Süt dişleri sürekli dişlere rehberlik eder ve onların sağlıklı bir şekilde çıkmalarını, dişlerde herhangi bir sorun yaşanmamasını ve düzgün bir görüntüyü sağlamaktadır. Süt dişlerinde meydana gelecek olan hasarlar, kalıcı dişlerde çapraşıklığa ve yer kayıplarına sebep olur. Çünkü kaybedilen dişlerin yerini diğer dişler doldurmakta bu da kalıcı dişlerin çıkmasını engellemektedir. Eğer yer kaybı yaşanmışsa bu durumu tedavi etmek için oldukça maliyetli ve uzun süreli ortodontik tedaviler ve çeşitli uygulamalar gerekir. Bu durumu önlemek adına kaybedilen süt dişinin yerini alması için yer tutucuları kullanılır. Bu tutucular çocukların diş yapılarına ve çenelerine uygun olarak diş teknisyenleri yatarından profesyonel bir şekilde ve özel laboratuvarlarda hazırlanmaktadır. Kullanımı oldukça kolay olan yer tutucuları, kaybedilen diş sayısı göre hazırlanmakta hareketli veya sabit olarak da uygulanabilmektedir. Bu tutucuların sürekli dişler çıkana kadar dişte kalması gerekmektedir.